ARILAR
• Üç gruptur.
1. Apidae: Balarısı ve yabanarısı
2. Vespidae: Sarıceket, Eşekarısı ve Tüylü dev arı
3. Formicidae: Ateş karıncası

• Balarısı ve yabanarıları genelde uysaldırlar.
• Sadece provoke edildiklerinde sokarlar.
• Dişi arıların iğnesi kancalı olduğundan vücuttan iç organları ile birlikte ayrılır ve sonunda ölürler (Erkek arılarda iğne yoktur).

• Yılda yaklaşık 25 ölüm (Dünyada)
– %50 bal arısı
– %50 sarıca arı ve diğerleri

• Arı zehri çok sayıda bileşenden oluşmaktadır.
• Histamin reaksiyonların çoğundan sorumlu olduğu düşünülmekteydi.
• Membran aktif polipeptid olan Melittin, bazofil ve mast hücrelerin degranülasyonuna neden olur.

• Bu madde arı zehrinin kuru ağırlığının %50’sinden fazlasını oluşturmaktadır.
• Tüm arılarda bu bileşenler vardır ve çapraz reaksiyon oluşturarak alerjiye neden olurlar.
• Sarı ceket arılarda bu zehrin en güçlü alerjen olduğu düşünülmektedir.

Klinik özellikleri
• Problemler
1. Lokal reaksiyon
2. Toksik reaksiyon
3. Anaflaktik reaksiyon
4. Geç reaksiyon

Lokal reaksiyon
• İğne yerinde en yaygın reaksiyon ağrı, hafif kızarıklık, ödem ve kaşıntıdır.
• Ağız veya boğazda oluşan lokal reaksiyon hava yolu tıkanıklığı oluşturabilir.
• Göz çevresinde ya da göz kapağındaki sokmalarda; Ön kapsülde katarakt, İris atrofisi, Lens apsesi, Glokom, Göz küresi perforasyonu, Görme problemleri.

Toksik reaksiyon
• Afrika arıları gibi toplu arı saldırıları varsa Toksik reaksiyon gelişmesi muhtemeldir.
• Toksik reaksiyon belirtileri anafilaksiye benzeyebilir ama bu reaksiyonda bulantı,
kusma ve ishal daha ön plandadır.
• Hafif sersemlik ve bayılma sıktır.

Anaflaktik reaksiyon
• Bir veya birden fazla sokma sonucu olabilir.
• Hafif bir semptom ile başlayıp birkaç dakika içinde ölümle sonuçlanabilir.
• Bu tür reaksiyonların çoğunluğu ilk 15 dakika ile 6 saat içinde ortaya çıkar.
• Sokma ve semptomların başlangıcı arasındaki kısa aralık, reaksiyonun şiddetini gösterir.

• Nefes darlığı
• Siyanoz
• Karın krampları
• İshal, Bulantı, kusma
• Baş dönmesi
• Titreme, ateş
• Stridor
• İstemsiz barsak ve mesane hareketleri
• Kanlı ve köpüklü balgam
• Senkop
• Hava yolu tıkanıklığı
• Şok

Geç reaksiyon
• Sokma sonrası 5-14 gün içinde Serum hastalığı benzeri ateş, kırıklık, baş ağrısı,
ürtiker, lenfadenopati ve poliartrit gibi belirtiler oluşur.(immün kompleks aracılı).
• Nadiren Ensefalopati, Nevrit, Vaskülit.
• Arı sokmasına bağlı Guillain-Barre sendromu olgusu bildirilmiştir.

Tedavi
• İğne duruyorsa hemen çıkarılmalıdır.
• İğnenin nasıl çıkarıldığı önemli değildir.
• Sokma yeri olası enfeksiyonu azaltmak için su ve sabun ile yıkanmalıdır.
• Lezyon yerine buz paketleri konularak ödem ve zehir emilimi azaltılır.

• Analjezik ve antihistaminikler rahatsızlık ve kaşıntı hissini azaltabilir.
• Ekstremitede ödem varsa istirahate alınır ve elevasyon yapılır.
• Bazı vakalarda antibiyotik gerekebilir.
• Metilprednizolon IV yetişkinde 1-2mg/kg 6-8 saatte bir, çocukta 1-2mg/kg (en çok 125 mg) 6 saatte bir verilir.

• Anaflakside kullanılan en önemli ajan Epinefrin erişkinlerde 0.3- 0.5 mg IM (0.3-0.5mL 1:1000) ve çocuklarda 0.01mg/ kg IM kullanılır.
• Yanıt alınamıyorsa 10-15 dk sonra tekrarlanır.

• Ciddi anaflakside ise adrenalin yetişkinde 5-10dk bir 0,05-0,1mg IV, çocukta 0,01 mg/kg, en çok 0,1 mg IV verilir. IV verilemiyorsa endotrakeal tüp içine 0,5 mg verilebilir.
• Yanlış dozu engellemek için hazır erişkin ve çocuk EpiPen 0.3 mg Epinefrin, EpiPen-Jr 0.15 mg Epinefrin bulunur (Türkiye’de yok).

• Bronkospazm ß2 adrenerjik agonist (salbutamol, formoterol vb) nebulizasyon ile
tedavi edilir.
• Hipotansiyon için masif kristaloid infüzyonu
• Santral venöz basınç takibi bu hastalarda yararlı olabilir.
• Antidot tedavisi yoktur.

Uzun Vadeli Yönetimi ve Koruyucu Bakım
• Radyoalerjik emilim testi ve deri testi sistemik reaksiyon hakkında bilgi vermez.
• Anamnez bilgileri bize yol gösterebilir.
• Sistemik reaksiyonu olan her hastada ölçülmüş epinefrin kiti olmalıdır.
• Allerji uzmanı tarafından bilgilendirilmelidir.

ÖRÜMCEKLER
Dünya çapında yaklaşık 40000 tür örümcek bildirilmiştir.
Örümcekler etobur hayvanlardır ve kurbanlarını felç ederek zehirlerler.

Örümceklerin zehri insanları az etkiliyor. Nedenleri :
• 1. Örümcek dişleri insan derisini geçebilecek kadar uzun değil
• 2. Zehirleri insanda toksisite oluşturmak için yeterli değil
• 3. Zehrin kendisi memeli hücrelerinde az etkiye sahiptir

• En tehlikeli olanları ( Türkiye’de sık gör.)
– Kahverengi keşiş örümcek (Loxosceles reclusa)
– Karadul örümcek (Latrodectus mactans, L. tredecimguttatus)

Kahverengi Keşiş Örümcek (Loxosceles reclusa)
Bu örümceklerin zehirlerinde çeşitli enzimler vardır:
1. Hyaluronidaz
2. Nekrozdan sorumlu olan sfingomyelinaz.
3. Proteaz, Fosfolipaz, Kollogenaz
Nekroz; nötrofil aktivasyonu, platelet agregasyonu ve tromboz sonucunda oluşur.

KLİNİK Özellikler
• Başlangıçta ağrı, hafif eritem
• Eritem → Hemorajik alan →Ekimotik alan→ Nekrotik alan→ Skar→ Deri Grefti gerektirecek Skar
• Diğer sistemik belirti ve bulgular: mide bulantısı, kusma, ateş, titreme, hemoliz,
trombositopeni hemoglobinüri, renal bozukluk, DİK, ölüm

Tedavi
• Analjezik, Antibiyotikler, Antihistaminik
• Cerrahi debritman (Eğer ülserasyon gelişirse)
• Tetanoz proflaksisi
• Antiserum ( Türkiye’de yok, Brezilya’da at kaynaklı bir serum mevcut ancak yararı gösterilememiş)

• Kolşisin
• Dapsone ( Lökosit inhibitörü, 25-100 mg PO 2 hafta)
• Hiperbarik oksijen
• Steroid (Metilprednizolon 10-40 mg IV )

Karadul Örümcek (Latrodectus)
Klinik özellikler
• Zehrin aktif komponenti olan latrotoxin:
Hiperkalsemi,Hipokalsemi,Nörotransmiterlerin (Asetilkolin ve Norepinefrin) aşırı salınımına neden olurlar.
• Isırık bölgesinde hissizlik, uyuşma ve ağrı
• Isırık bölgesinde eritem oluşur. Daha sonra hedef lezyona dönüşür.

• Klinik sendroma “latrodectism” denir.
• Kurbanlar sıklıkla büyük kas gruplarında kas kramplarından şikayetçi olurlar
• Ağrılar sıklıkla gövde, sırt ve karna yayılırlar.
• Nadir görülen komplikasyonlar: AF, Miyokardit, Priapism, Ölüm.

Tedavi
• Yara yeri temizliği
• Tetanoz proflaksisi
• Morfin 2-10 mg (çocuk 0.1-0.2 mg/kg) ,
Meperidin 25-50 mg (çocuk 1-2 mg/kg) ,
Diazepam 5-10 mg (çocuk 0.2-0.4 mg/kg) kullanılabilir. (Kas spazmı ve ağrılar için)

• Kalsiyum klorid %10’luk 10 ml 20 dk monitorize bir şekilde infüze edilir ancak
retrospektif bir çalışmalarda 163 Latrodectus zehirlenmesinde bu tedavinin efektif olmadığı bildirilmiştir. ( Ann Emerg Med 21: 782, 1992)
• En efektif tedavi parenteral opioid ve Latrodectus antiserumudur.

Latrodectus’un üç farklı antiserumu vardır.
1. Redback (L. hasselti) örümcek antiserumu (IM) (CSL Ltd., Melbourne, Australia)
2. Düğme örümcek antiserumu (IM) (South African Vaccine Producers Institute, Edenvale, South Africa),
3. Latrodectus mactans Antiserumu (IV) (Merck & Co., Inc., Whitehouse Station, NJ. USA).

• Amerikada antiserum uygulanması sonrası 1 ölüm vakası anafilaksi sonucu olduğu bildirilmiştir.
• Başarılı bir uygulama için zehirlenmeden sonraki 90 saat içinde uygulanması
gerekmektedir.
• Bu ilaç gebelerde kontrendike değildir.

Zırhlı örümcek
• Zehirleri nörotoksiktir.
• En iyi bilinen zırhlı örümcek Phoneutria nigriventer’tir. Boyları 3.5 cm ve ayak
uzunlukları 6 cm kadardır.

Klinik özellikler
• Zehirlerindeki nörotoksin Santral Sinir Sistemi, Spinal kord ve Otonom Sinir Sistemini etkiler.
• Sempatik aktivasyon (Taşikardi ve HT)
• Parasempatik aktivasyon (bulantı, kusma, terleme, salivasyon)
• Spinal kord zayıflaması (priapism),
• SSS etkilenmesi (vertigo, görme bozukluğu).

Tedavi
• Yara terine lokal anestezi uygulamak ağrının kontrolünde yararlıdır.
• P. Nigriventer zehirlenmesinde antiserum (Instituto Butantan, São Paulo, Brazil)
• Tedavide Opioid kullanmak zehrin respiratuvar sistem üstünde etkisini artırdığından dolayı kontrendikedir.

Tarantulalar
• İri tüylü örümceklerdir.
• Kuzey ve Güney Amerikadaki Tarantulaların abdominal bölgelerinde bulanan kadifemsi tüyler savunmada da kullanılmaktadır.
• Karınlarında bulunan tüyler deriye saplanmaz ancak kornea ve konjuktivada bulunmuştur.
• Retinadan konjuktivaya kadar enfeksiyon oluşturabilir.

• Tarantula ısırıkları çok ağrılıdır.
• Lokal eritem ve ödem, ve ısırık bölgesinde sertlik ve koyuluk bildirilmiştir.
• Ateş dışında sistemik reaksiyon çok nadirdir.
• Tedavi semptomatik
• Tedavide tüylerin deriden uzaklaştırılması ve lokal kortikosteroidler kullanılır.

AKREPLER
• Ağrı arı sokmasından biraz daha fazladır.
• Türkiye’de 13 tür akrep tespit edilmiştir.
• Androctonus crassicauda ve Leiurus quinquestriatus türleri zehirlidir.

Türkiye’de Güneydoğu Anadolu bölgesinde Androctonus crassicauda, Ege bölgesinde Mesobuthus gibbosus türü akrep sokmaları sık görülmektedir.

• Zehirde bulunan nörotoksin sodyum kanal blokajı yapar.
• Sempatik ve parasempatik uyarı sonucu katekolamin ve asetilkolin salınımına yolaçar.
• Nörotransmitter salınımı artar.

Klinik özellikler
• Isırılan bölgede ağrı, eritem, şişlik, lokal doku inflamasyonu, lokal parestezi
• Lokal belirtiler olmadığı halde sokulmuş alana parmakla vurma sonucu şiddetlenen ağrı ve parestezi olması TAP testi olarak adlandırılır.

Sistemik semptomlar
• Hiper-hipotansiyon
• Taşikardi-bradikardi
• Terleme
• Diplopi, nistagmus
• Bulantı-kusma
• Koagülopati
• Paralizi-parestezi
• Solunum depresyonu
• Pulmoner ödem
• Nöbet
• Ajitasyon
• Şok

Zehirlenmenin 4 evresi vardır
• EVRE 1: Sokma bölgesinde ağrı, parestezi ve TAP testi (+)
• EVRE 2: Evre 1 + sokma bölgesinden etrafa doğru yayılan ağrı ve parestezi
• EVRE 3: En az birinin olması
– İskelet kaslarında nöromusküler disfonksiyon
– Ani ekstremite seyirmeleri
– Üst solunum yolu disfonksiyonu
– Konuşma bozukluğu
– Salgılarda artış
– Yutma güçlüğü
• EVRE 4: Kranial sinir ve iskelet kası nöromuskuler disfonksiyonunun bir arada
bulunması

Tedavi
• Öncelikle destek tedavisi ve stabilizasyon
• Tetenoz proflaksisi ve yara temizliği önerilir.
• Sokulan bölgeyi kanatma ve turnike faydasızdır.
• Kardiyojenik şok ve Akciğer ödemi varsa Dobutamin IV verilir. (5-20 mikrogram/kg/dk).

• Kardiyak semptomlar artan katekolamin ve renin aldosteron salgısına bağlı olduğundan ACE inhibitörleri (kaptopril), Vazodilatatörler (hidralazin) ve Kalsiyum kanal blokerleri (nifedipin) kullanılabilir.
• Hipertermi varsa parasetamol ve soğuk uygulama önerilir.

• Toksin ileti bozukluğuna neden oldu ise Esmolol 25 mikrogram/kg/dk veya Propranolol 0.02-0.1 mg/kg IV uygulanır.
• Nefes darlığı varsa mekanik ventilasyon açısından sıkı takip
• Ajite hastalarda Fenobarbital 5-10 mg/kg

• Konvülsiyon varsa Diazepam IV
– Yetişkinde 5-10mg, en çok 30 mg;
– Çocukta 5yaşın altında 0,1-0,3mg/kg
– 5 yaşın üstünde 1-2mg, en çok 10 mg
Diğer seçenek Midazolam (IV 0,1-0,2mg/kg)’dır.
• Ağrı için analjezikler ve sokulan bölgeye %1’lik Xilokain uygulanabilir.

d7

Antiserum
• Türkiye’de A.crassicauda için antiserum at kaynaklı Fab2 fragmanları içerir.
• Evre 1’ de antiserum tedavisi gerekmez.
• Evre 2’de 1-2 flakon antiserum IM uygulanır. 1-2 saat içinde yanıt alınamaz ise aynı dozda tekrarlanır.

• Erişkinlerde Evre 3-4 de 5 flakon antiserum 1/10 oranında SF ile 30 dakika içinde
monitörize bir şekilde IV verilir. Yanıt alınamazsa aynı dozda tekrarlanır.
• Çocuk ve yaşlı hastalarda doz artımına gidilmek gerekebilir. [zehir/vücut oranı fazla]
• Antiserum yan etkileri; anaflaksi ve serum hastalığıdır.

KENELER
• KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
• Lyme hastalığı,
• Kene paralizisi ,
• Tularemi,
• Ehrlichiosis,
• Kolorado kene ateşi gibi hastalıklar kenelerden bulaşan hastalıklardır.

• Lyme hastalığı B.burgdorferi spiroketinin neden olduğu hastalık olup Ixodes Scapularis tarafından bulaşmaktadır.
• Bazı kene türleri nörotoksin içermekte ve derin tendonları etkileyen gevşek paraliziye neden olan asendan kene paralizisi hastalığına neden olmaktadır.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
• 1944-45 → Kırım
– Kırım Kanamalı Ateşi
• 1956 → Kongo
– Kongo Hastalığı
• 1968
– İki etkenin biyolojik olarak aynı olduğu bulunmuş
• 1979
– İki coğrafik bölgenin adına uygun olarak

Kırım-Kongo Kanamalı Ateş Virüsü (BUNYAVİRUS) (Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Virus; CCHFV)

• Bilinen 850 tür keneden 30 kadarı KKKA bulaşına neden olan virüsü taşır.
• UV ile hızla inaktivasyon
• Dezenfektanlara duyarlı
– %1 hipoklorid, %2 gluteraldehit
• Isı ile kolayca inaktivasyon
– 56 oC de 30 dk, 75 oC de 5dk

Bulaş
• İnfekte kenelerin ısırması, ezilmesi
• İnfekte hayvanların kan ve dokuları ile temas
• İnfekte hayvanların pişirilmemiş sütlerinin içilmesi
• İnfekte kişilerin kan ve dokuları ile temas, nazokomiyal bulaş
• Laboratuar kazaları
• İnkübasyon süresi 3-9 gün, kan ile bulaşta 4-13 gün

Klinik
• Boğaz ağrısı, sarılık, fotofobi ve duygu durum değişikliği ile başlar.
• Daha sonra kanama bulguları açığa çıkar (peteşi, burun-dişeti kanaması, hemoptizi, hematemez, melena, hematüri vs)
• Hastalık ilerleyince şok, SSS fonksiyon bozukluğu, koma, karaciğer-böbrek- akciğer yetmezliği gelişir.

Laboratuvar bulguları
• Trombositopeni
• AST-ALT yüksekliği
• Lökopeni
• LDH, CK yüksekliği
• Total protein düşüklüğü
• Hiperbilurubinemi

Tedavi ve Korunma
• Sıvı elektrolit takibi ve replasmanı
• Kan komponentlerinin takibi ve replasmanı (taze donmuş plazma ile faktör, trombosit süsp. ile trombosit verilmesi)
• Kanama takibi ve tam kan replasmanı
• Şok durumunda vazopressörlerin kullanımı

• Forseps ve cımbızlar kenelerin deriye yapıştığı yere en yakın yerden tutulup dışa doğru kibarca çekilmesi önerilmektedir
• Patojenlerin aktarılması zamanla doğru orantılı olduğu için kene hemen çıkarılmalıdır.

ETKENE YÖNELİK TEDAVİ:
• Antiserum kullanılması
• Ribavirin kullanılması
• Aşı çalışmaları

Antiserum
• İyileşen hastalardan elde edilen bağışık serum bazı durumlarda kullanılmış olmasına rağmen yararı gösterilememiştir.
• Sağlık Bakanlığı çalışması; hastalardan alınan serumun atlara verilmesi ve antiserum çalışması

Ribavirin
• Hayvan deneylerinde infekte farelerde viremiyi önlemediği ancak organ patolojisini engellediği gösterilmiştir.
• İlacın oral ve parenteral formları, hem tedavi hem de proflaksi amacıyla kullanılmıştır.
• Literatür sonuçları ilacın hem tedavi hem de proflaksi açısından genelde başarılı
bulunduğunu belirtmektedir.

• İran’da 69 hastanın 61’i (% 88.9) ribavirin tedavisi ile sağ kalmıştır. * Clin Infect Dis 36: 1613-8, 2003.
• Kore’de askerlerde temas sonrası profilakside başarı ile kullanılmıştır.
**http:cbwinfo.com/Biological/Patogens/CCHF.html

• Kastamonu’da 85 KKKA hastasında yapılan bir çalışmada erken Ribavirin tedavisinin olumlu etkileri gösterilmiş.

• 2 gr (30 mg/kg) yükleme dozu, 4×1 gr (15 mg/kg) 4 gün, 3×0.5 gr (7.5 mg/kg) 6 gün IV
• 2 gr yükleme dozu, 4×1 gr 4 gün, 4×0.5 gr 6 gün PO
• Çocuklar için tedavi önerisi henüz yoktur.
• Ribavirin, embriyotoksik ve teratojeniktir.
• Ribavirin’in en önemli yan etkisi; hemolitik anemidir.

Aşı
• KKHA’ne karşı fare beyin derivesinden inaktif bir aşı elde edilmiş ve Doğu Avrupa’da küçük çapta kullanılmış olmasına rağmen insanlar için etkin ve emniyetli aşı henüz mevcut değildir.

Endemik bölgelerde kişisel korunma önlemleri
1. Kenenin aktif olduğu dönemlerde kenelerin bol bulunabileceği alanlardan kaçınılmalıdır.
2. Kene ısırmasını önlemek için giysilere ve deriye repellent (sinek, böcek savar)
uygulamalıdır.
3. Giysilerin ve cildin düzenli olarak kene açısından kontrolü yapılmalıdır.
4. Kimyasal madde kullanımı kenelerin kusmasına neden olacağından, keneler
mekanik olarak yavaşça ve tek bir hareketle parçalanmadan çıkarılmalıdır.
5. Sağlık çalışanları cerrahi prosedürler esnasında kesici yaralanmalara dikkat
etmelidir.
6. İnfekte kan ve doku ile temas eden sağlık çalışanları temastan sonraki 14 gün boyunca ateş ve semptomlar yönünden günlük olarak izlenmelidir.
7. Şüpheli veya doğrulanmış olgu ile temas sonrasında ribavirin ile proflaksi uygulanmalıdır: 4 x 0.5 gr/ 7gün PO.

SÜRÜNGENLER & YILANLAR
• Türkiye’de bilinen 53 yılan türü var.
• Ülkemizde 6 familya mevcut:
– Typhlopidea
– Leptotyphlopidea
– Boidea
– Colubridea
– Viperidea (Zehirli) (Engerekgiller)
– Elapidea (Zehirli) (Kobralar)

Zehirli-Zehirsiz ayrımı
1. Pupilleri yuvarlak zehirsiz, vertikal-eliptik zehirli
2. Diş izleri olması zehirli
3. Burun delikleriyle gözleri arasındaki bölgede “Pit” denilen bir organcık olanlar zehirlidir.
4. Zehirli yılanların kafaları üçgen biçiminde
5. Zehirli yılanların ventral yüzünde anal tabakadan kuyruğa kadar olan kısımda tek sıra pul-plak varken, zehirsiz yılanlarda çift sıra olarak devam eder.

Klinik
Sindirim sistemi: Bulantı, Kusma, İshal ve Karın ağrısı, Diş eti kanamaları
Dolaşım sistemi: Taşikardi, Hipotansiyon, Şok, AF, II.derece AV blok, Taşiaritmiler
Sinir sistemi: Baş dönmesi, Anksiyete, Uyku hali,
Bilinç değişiklikleri, Konvülsiyon

Böbrekler: Proteinüri, Hematüri, Oligüri, ABY
Solunum: Bronkospazm, Akciğer ödemi, Takipne, Akut Akciğer Hasarı
Kan: Trombositopeni, Lökositoz, Anemi, PT ve PTT uzaması, Fibrinojen azalması ve Fibrin Yıkım Ürünlerinde artış

Göz: Kobra gibi tüküren yılanlarda Konjonktivit, Ağrı, Fotofobi, Kornea ülseri
Diğer sistemik belirtiler: Kas güçsüzlüğü, Alerjik reaksiyonlar, Terleme, Titreme, Paresteziler, Hiperpotasemi ve Hipoglisemi

Klinik olarak 4 evrede değerlendirilir.
Evre 0
• 6-8 saat boyunca zehirlenme bulgusu yoktur.
• Antiserum kullanılmaz.
• Yara bakımı, tetanoz proflaksisi ve proflaktik antibiyotik kullanımı önerilir.
• 8 saat gözledikten sonra taburcu edilir.

Evre 1
• Hafif doku şişliği vardır.
• Sistemik bulgu yok
• Laboratuvar bulguları normal
• Antiserum kullanılmaz
• Tedavi ve taburcu Evre 0 ile aynı

Evre 2
• Isırık yerinde ödem, ağrı ve şişlik
• Laboratuvar bulgularında bozulma
• Zehirlenmenin şiddetine göre 2-10 flakon antiserum önerilir.
• Tetanoz proflaksisi, geniş spektrumlu antibiyotik, monitörizasyon, sıvı tedavisi ve
fasyotomi önerilir.

Evre 3
• İlerleyici ödem, ekimoz, nekroz, koagülopati, böbrek yetmezliği, kardiyopulmoner arrest
• 10-40 flakon antiserum
• Tetanoz proflaksisi, geniş spektrumlu antibiyotik, monitorizasyon, sıvı tedavisi ve
fasyotomi
• Yoğun bakımda izlenmeli

Tedavi
• İlk yardımda ÖNERİLMEYENLER
– Katetrizasyon
– İnsizyon
– Amputasyon
– Vakumla, şırınga yada ağızla emme
– Yara yerine enjeksiyon
– Turnike

• İlk yardımda ÖNERİLENLER
– Yara yeri ıslak bezle kibarca silinmeli
– Isırılan ekstremite immobilize edilmeli
– En yakın sağlık merkezine gidilmeli
– Yılan yakalandı ise incelenmeli, başı mutlaka değerlendirilmeli

• Diş izine bakılmalı
• Kanayan diş izi olan ekstremite atele alınmalı
• Monitörizasyon, vital takibi yapılmalı
• Nörolojik değerlendirme
• Doku ödeminin yayılımı değerlendirilmeli
• En az 8 saat takip edilmeli

• Hipotansiyon gelişirse masif sıvı replasmanı yapılmalı
• Tetanoz proflaksisi
• Enfeksiyon gelişirse antibiyoterapi
• Steroid tedavisi tartışmalı (allerjik tablo ve serum hastalığı gelişirse) Prednizon 60mg/gün 1-2 hafta.

Antiserum
• Ülkemizde üç tip antiserum bulunmaktadır.
– 1. European Viper Venom (Intervax Biological Ltd. Zagreb, Hırvatistan) antiserumdur. “Zagreb serumu” olarak bilinmektedir. 10 ml flakonlar halindedir.
-2. Pasteur Ipser Europe (Pasteur Merieux, Lyon, Fransa) preparatıdır.
-3. Polyvalent Snake Venom Antiserum (Vacsera, Giza, Mısır) içerisinde 9 yılan türünün zehirine karşı antiserum bulunmaktadır.

• Antiserum doktor gözetiminde her türlü ekipmanın bulunduğu ortamda verilmelidir.
• Antiserum 2 flakon başlanıp daha sonra hastanın durumuna göre artırılması
önerilmektedir.
• Çocuk ve yetişkin dozu aynı

POLİVALAN ANTİSERUM
• At serumundan elde edilir
• IgG (150000 dalton)
• Total protein: 2,1 gr
• Albümin 120 mg
• Total antibody IgG %18.9
• Beyaz renkli
• Pasteur Ipser Europe
• Polyvalent Snake Venom Antiserum

POLİVALAN İMMÜN Fab
• Koyun serumundan elde edilir
• Fab (50000 dalton)
• Total protein 1,5 gr dan az
• Albümin %0,5 den az
• Total antibody Fab %85
• Sarı renkli
• 2000 yılında FDA onayı almıştır
• European Viper Venom

Antiserum endikasyonları
• Kompartman sendromu, yaygın nekroz ve ekstremitenin yarısını geçen ödem
• Hemodinamik bozukluk, spontan sistemik kanamalar, koagülopati
• Şok, hipotansiyon, EKG anormalliği, akciğer ödemi
• Yaygın kas yıkımı, CPK yüksekliği ve ABY
• Hipoksemi, metabolik asidoz gibi ciddi sistemik bulgular

Antiserumun yeterli miktarda verildiğini gösteren belirteçler
• Hasta hızla kendini iyi hisseder.
• Dişeti kanaması, 15 ila 30 dakika içinde durur.
• Pıhtılaşma testi 3-9 saat içinde normale döner.
• Bir saat içinde kan basıncını normalleştirir. Kardiyak aritmiler kaybolur.
• Nörotoksik etkileri 30 dakika içinde kaybolmaya başlar, tam iyileşme daha uzun sürer.
• Birkaç saat içinde aktif hemoliz ve rabdomiyoliz durur. İdrar daha sonra normal rengine döner.

Antiserum yan etkileri
• Erken reaksiyon; 10-60 dk içinde kaşıntı, ürtiker ve anaflaktik şok
• Pirojenik reaksiyon; 1-2 saat sonra ateş, üşüme, titreme, deride solukluk

Kompartman Sendromu
• Ekstremitelerdeki kompartman içi basınç 0-9 mmHg dir. Yılan ısırığı olan ekstremitede bu basınç artar.
• Kasların gerilmesine bağlı palpasyonla ağrı, sinir basısına bağlı parestezi ve kaslarda güçsüzlük
• Tedavide antiserum, mannitol verilmeli, basınç 30-40 mmHg’nin üzerine çıkıyorsa
fasyotomi yapılmalıdır.

d8
d9